Amasya, Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan bir şehirdir. TÜİK verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla Amasya’nın nüfusu yaklaşık 330 bin civarındadır. Şehrin nüfusu, özellikle merkez ilçe ve Merzifon gibi sanayi ve ticaretin daha canlı olduğu bölgelerde yoğunlaşmıştır. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan kırsal kesimlerde ise nüfus daha seyrek yerleşmiştir. Son yıllarda göç hareketleri ve ekonomik koşullar nüfus artış hızını dengeli hale getirmiştir. Amasya, hem yerli halkı hem de üniversite öğrencileri ile dinamik bir nüfus yapısına sahiptir.
Amasya, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir şehirdir. Yeşilırmak Nehri’nin kıyısında konumlanan Amasya, doğal güzellikleri kadar zengin tarihi ile de dikkat çeker.
Amasya’nın tarihi, M.Ö. 5500’lere kadar uzanmaktadır. Bölgede ilk olarak Hattiler ve Hititler hüküm sürmüştür. Daha sonra Frigler, Kimmerler ve Persler bölgeye hakim olmuştur. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in Anadolu’yu ele geçirmesiyle Amasya, Helenistik dönemin etkisi altına girmiştir.
M.Ö. 1. yüzyılda Pontus Krallığı’nın başkenti olan Amasya, bu dönemde bilim ve sanat alanında büyük gelişmeler yaşamıştır. Strabon gibi ünlü coğrafyacılar burada yetişmiştir. Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetine giren şehir, Bizans döneminde de önemli bir merkez olmaya devam etmiştir.
1075 yılında Danişmentliler tarafından fethedilen Amasya, Türk-İslam kültürünün etkisini göstermeye başlamıştır. 12. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti’nin hâkimiyetine giren şehirde, camiler, medreseler ve hanlar inşa edilmiştir.
Osmanlı döneminde Amasya, şehzadelerin eğitim gördüğü ve devlet yönetimine hazırlandığı bir merkez haline gelmiştir. II. Murad ve Fatih Sultan Mehmet gibi önemli Osmanlı padişahları burada yetişmiştir. 15. yüzyılda Amasya Antlaşması ile Osmanlı ve Akkoyunlular arasındaki siyasi ilişkiler düzenlenmiştir.
Amasya, Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir rol oynamış ve 22 Haziran 1919’da Mustafa Kemal Atatürk tarafından Amasya Genelgesi yayımlanmıştır. Bu belge, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ilk resmi adımı olarak kabul edilir.
Günümüzde Amasya, tarihi yapıları, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Yeşilırmak kenarında bulunan tarihi Yalıboyu Evleri, Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları ve II. Bayezid Külliyesi gibi yapılar, şehrin tarihi dokusunu yansıtan önemli eserlerdir.
Sonuç olarak, Amasya tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan, bilim, sanat ve siyaset açısından önemli bir merkez olmuştur. Bugün de tarihi ve kültürel değerleriyle Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri olmaya devam etmektedir
Amasya mutfağı, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin ve özgün lezzetleriyle dikkat çeker. Hem Karadeniz hem de İç Anadolu mutfağının birleşiminden doğan bu mutfakta, et ve hamur işleri önemli yer tutar.
Amasya denince akla ilk gelen lezzetlerden biri Amasya Çöreğidir. Özellikle bayramlarda yapılan bu çörek, kendine has baharatlı tadıyla tanınır. Baklalı Dolma ise Amasya’ya özgü bir yemektir; taze bakla, pirinç ve et ile yapılan bu dolma, farklı lezzetiyle öne çıkar. Keşkek de Amasya sofralarının vazgeçilmezlerindendir; buğday ve etin uzun süre pişirilmesiyle hazırlanan bu yemek, özellikle düğün ve bayramlarda yapılır.
Meyveciliğin gelişmiş olduğu Amasya’da, ünlü Amasya Elması da ayrı bir yere sahiptir. Tatlı ve sulu yapısıyla bilinen bu elma, hem taze tüketilir hem de reçel ve hoşaf yapımında kullanılır. Tatlılar arasında ise Şeker Böreği adını taşıyan, yufka arasına şeker ve ceviz konularak yapılan özgün bir tatlı bulunur.
Amasya mutfağı, yerel ürünlerin kullanımı ve geleneksel pişirme yöntemleriyle hem göze hem de damaklara hitap eden, köklü bir kültürel mirası yansıtır. Bu zengin lezzetler, Amasya’yı ziyaret eden herkesin mutlaka tatması gereken özel tatlar arasında yer alır…İçeriğin devamı için tıklayınız.
Amasya, Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde yer alan ve ulaşım açısından gelişmiş sayılabilecek bir şehirdir. Hem şehir içi ulaşım hem de şehirler arası ulaşım konusunda çeşitli olanaklar mevcuttur.
Amasya, Türkiye’nin birçok şehriyle karayolu bağlantısına sahiptir. Özellikle Samsun, Ankara ve Tokat gibi illerle ulaşım oldukça rahattır. Amasya Otogarı, şehirler arası otobüs seferleriyle Türkiye’nin farklı bölgelerine yolcu taşımaktadır. Ayrıca, Amasya’ya demiryolu ile de ulaşım mümkündür. Samsun – Amasya – Sivas demiryolu hattı, şehre trenle seyahat etmek isteyenler için alternatif bir seçenek sunar.
Havayolu ulaşımı ise Merzifon ilçesinde bulunan Amasya Merzifon Havalimanı ile sağlanmaktadır. Havalimanından İstanbul’a düzenli uçak seferleri yapılmakta olup, diğer illere de aktarmalı uçuş imkânı bulunmaktadır. Havalimanı, Amasya şehir merkezine yaklaşık 45 kilometre mesafededir.
Amasya’da şehir içi ulaşım genellikle dolmuş, minibüs ve otobüslerle sağlanır. Şehrin kompakt yapısı ve merkezdeki yerleşim alanlarının birbirine yakın olması nedeniyle, pek çok yere yürüyerek de kolayca ulaşmak mümkündür. Yeşilırmak kenarında yer alan tarihi ve turistik alanlar, yürüyüş yollarıyla birbirine bağlanmıştır.
Ayrıca, taksi hizmetleri de şehir içinde yaygındır. Son yıllarda bisiklet kullanımı da artış göstermekte olup, özellikle Yeşilırmak kıyısındaki düzenlemeler bisiklet sürücülerine uygun hale getirilmiştir.
Amasya, hem şehir içi hem de şehirler arası ulaşım açısından kolaylık sağlayan bir yapıya sahiptir. Karayolu, demiryolu ve havayolu gibi farklı ulaşım seçenekleri, şehre ulaşımı rahat ve konforlu hale getirmektedir. Turistik ve tarihi bölgelerin birbirine yakın olması da Amasya’yı gezenler için ulaşımı daha pratik kılmaktadır.
Amasya, idari yapısı bakımından 7 ilçeden oluşmaktadır. Merkez ilçe, şehrin en kalabalık ve gelişmiş bölgesidir. Sanayi ve ticaretin yoğun olduğu Merzifon, Amasya’nın en büyük ikinci ilçesidir ve Amasya Merzifon Havalimanı bu ilçede yer alır. Suluova, tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile bilinirken, Taşova ise doğal güzellikleri ve yaylaları ile dikkat çeker. Gümüşhacıköy, tarihi yapıları ve kaplıcalarıyla öne çıkar. Hamamözü ise kaplıca turizmi ile tanınır. Göynücek ilçesi ise tarımın yaygın olduğu, daha çok kırsal yapıda bir bölgedir. Amasya’nın bu ilçeleri, hem ekonomik hem de kültürel açıdan şehrin zenginliğini ortaya koymakta ve her biri kendine özgü özellikler taşımaktadır…İçeriğin devamı için tıklayınız.
Amasya, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine dolu dolu bir gezi deneyimi sunar. Şehre adım attığınızda ilk olarak Yalıboyu Evlerini görmelisiniz. Yeşilırmak kıyısına sıralanmış bu tarihi Osmanlı konakları, kartpostalları andıran manzaralar sunar. Ardından, Kral Kaya Mezarlarına çıkabilir, kayalara oyulmuş bu antik mezarları yakından inceleyebilirsiniz.
Amasya Kalesinden şehri kuşbakışı seyretmek de keyifli bir deneyimdir. Tarih meraklıları için Amasya Arkeoloji Müzesi ve Hazeranlar Konağı mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Ayrıca, Amasya’nın simgesi haline gelen II. Bayezid Külliyesi, Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biridir.
Doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için Borabay Gölü, doğa yürüyüşleri ve piknik için harika bir seçenektir. Son olarak, Amasya’ya özgü Amasya Çöreği ve meşhur Amasya Elmasını tatmadan dönmemelisiniz. Amasya, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle misafirlerine unutulmaz anılar bırakır…Devamı için tıklayınız.
Amasya, hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunan nadide şehirlerimizden biridir. Kral Kaya Mezarları’ndan Yalıboyu Evleri’ne, Amasya Kalesi’nden Borabay Gölü’ne kadar gezilip görülecek pek çok yer, bu şehri keşfetmek isteyenleri bekler. Ayrıca Amasya mutfağının yöresel lezzetleri de geziyi daha keyifli hale getirir. Tüm bu zenginlikleriyle Amasya, hem kültürel hem de doğayla iç içe bir gezi planlayanlar için ideal bir rotadır. Şehre yolunuz düştüğünde, bu güzellikleri yerinde görüp Amasya’nın kendine has atmosferini mutlaka solumalısınız.
DUYURU
15 Mart 2025PARA
15 Mart 2025GENEL
15 Mart 2025ESKİŞEHİR
15 Mart 2025KREMLER
15 Mart 2025KREMLER
15 Mart 2025KREMLER
15 Mart 2025